KÜÇÜK YATIRIMCIYA YANLIŞ BİLGİ
Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak bu arazilerinin aşırı değerleneceği şeklinde bir algı yönetimi yapılıyor. Araba için sıra beklemek istemeyen veya konuta parası yetmeyen küçük yatırımcı parasını değerlendirmek için bu tarz ilan ve sosyal medya paylaşımlarına kanıyor. Konya, Tekirdağ, Çorum ve Manisa gibi onlarca şehirdeki arazi satışları tarımsal alan vasfı ve yüksek getirili yer olarak pazarlanıyor. Uzmanlar, ileride sorun yaşanmaması için ilgili arazinin vasfının iyi araştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.5 Nisan 2023’teki kanunla sözleşmeli üretimi özendirmek için atıl durumda bulunan tarım arazilerinin mülkiyet hakkının özüne dokunmaksızın üretime kazandırılması kararlaştırıldı.
2 YIL EKİLMEZSE BAŞKA ÜRETİCİYE KİRALANACAK
Bu amaçla, farklı nedenlerle üst üste 2 yıl ekilmeyen araziler mülkiyet hakkına dokunulmadan kiralanabilecek. Öte yandan, tarım alanları uydulardan takip edilecek. Tarım Bakanlığı tahminlerine göre, ülke genelinde 2.1 milyon futbol sahası büyüklüğünde 1.5 milyon hektarlık tarım arazisi atıl durumda. Bazı uzmanlar, bu yeni döneme işaret ederek, önceden bu tarz arsaları yatırım amaçlı alıp, üretime kazandırmayan bazı mülk sahiplerinin elden çıkarmak için sosyal medyadaki bu yeni moda yatırım çılgınlığını körüklediğine dikkat çekiliyor.
EKİLEBİLİR ARAZİLER DARALMASIN
Ülkemizde uzun süredir miras bölünmesine istinaden tarım ekim arazilerinde bölünmeler yaşanıyor. Yakın dönemde Toprak koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişikliklerle adı geçen arazilerin bölünmesine engel olunacağı duyuruldu. Uluslararası Un Sanayicileri Ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy ise tarım arazilerinin stratejik önemine dikkat çekiyor. Yanlış bilgilerin tarım arazilerinin satılmasının daralmaya neden olacağını belirten Ulusoy, “Dolayısıyla iç tüketim talebimizi karşılamada problem haline gelebilir. Halihazırda ekim alanlarında daralma mevcut, örneğin buğday için 20 sene öncesinde 9,4 milyon hektarlık bir ekim alanından 7 milyon hektara düştüğünü görüyoruz. Yakın dönemde daralmanın durma noktasına geldiğini izlesek de artan nüfusün talebi karşılayacak kadar ekim arazilerinde bir artışa geçilmedi” şeklinde konuştu.
Orhan Orhun Ünal