Hatay’da 6 Şubat 2023’teki depremlerden sonra kurulan ayrıştırma tesisinde günlük 4 bin ton moloz, makine ve el yordamıyla ayrıştırılıp geri dönüşüme kazandırılıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da yıkılan veya sonrasında kontrollü şekilde yıkımı yapılan binaların enkazından çıkan malzemelerin geri dönüşümü için Japon Hükümeti ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde ve Valilikçe yürütülen “Deprem Enkazının Çevreye Duyarlı Yönetimi ve Tehlikeli Atıkların Güvenli Bertarafı Projesi” uygulamaya konuldu.
Bu kapsamda, Altınözü ilçesi Enek Mahallesi’ndeki enkaz döküm sahasına kurulan tesiste günlük 4 bin ton enkaz kalıntıları ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılmaya başlandı.
Tesise kamyonlarla taşınan enkaz, önce buradaki bantlara dökülüyor. Ardından enkazın içerisindeki demir, tekstil, plastik ve kağıt gibi materyaller kadın çalışanlar tarafından el yordamıyla ayıklanıyor.
Ayıklanan enkaz daha sonra kurulan kırma ve eleme özelliğine sahip makineli sistemle 3 farklı boyutta inorganik malzeme olan agregaya dönüştürülüyor.
Beton, harç ve benzeri ürünlerin yapımında çimento ve suyla kullanılan kum, çakıl, kırma taş gibi taneli farklı mineral yapıya sahip agregalar, beton üretimi, yol, kaldırım, yürüyüş yolları ve çeşitli altyapı işlerinde tercih ediliyor.
Ayrıca enkaz kalıntılarından elde edilen ahşap, plastik, kağıt ve plastik gibi materyaller de şehrin ihtiyacına göre farklı alanlarda değerlendiriliyor.
Bu geri dönüşüm yöntemiyle hem çevre kirliliğinin önüne geçiliyor hem de insan sağlığının korunması amaçlanıyor.
“Karbon salınımı ve enerji tüketiminin önüne geçiliyor”
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, AA muhabirine, projenin sonuçları itibarıyla hem çevre hem de insan sağlığına yönelik büyük önem taşıdığını söyledi.
Enkazın geri dönüştürülmesinin ekonomik açıdan da ayrı bir öneme sahip olduğunu belirten Masatlı, şöyle devam etti:
“Tesisin yıllık kapasitesi 1 milyon tonun üzerinde. Tabii bizim buradaki en büyük muradımız burada almış olduğumuz sonuçlar çerçevesinde hem bu tehlikeli atıkların bertaraf edilmesi, diğer taraftan da bunun ekonomik olarak değerlendirilmesi. Normal şartlarda şehrimizin imarıyla ilgili aslında çok fazla sayıda taş ocağı açmamız gerekiyordu. Bunlarla ilgili üretim yapılırken başta karbon salınımı ve enerji tüketimi olmak üzere bunlarla ilgili de çevremize zarar verebilecek veya maliyeti yükseltecek hususlar söz konusuydu ama başlatmış olduğumuz bu proje ilktir. Bu projeyle hem karbon salınımı noktasında çevreye yine zarar verilmeyecek çünkü yeni taş ocakları açılmayacak, diğer taraftan da enerji kullanımı söz konusu olmayacak. Bizler bu enkazı ayrıştırıp ileriki süreçte, geçmişe de kötü bir miras, kötü bir birikinti bırakmak istemedik.”
Vali Masatlı, ayrıştırılma sonucu elde edilen malzemelerin şehrin yeniden imar ve inşasında kullanıldığını ifade ederek, “Bir anlamda Cumhurbaşkanımızın saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin ‘Sıfır Atık Projesi’yle de birebir uyumlu, Sıfır Atık Projesi’nin de aslında bir sonucudur.” dedi.
Tesisle ilgili AR-GE çalışmaları yaptıklarını dile getiren Masatlı, enkazdan ayrışan agregaların Türkiye’nin önde gelen çimento fabrikalarında incelendiğini ve bunların tekraren çimento üretiminde kullanımıyla ilgili çalışma yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
More Stories
TÜFE Bazlı Reel Döviz Kuru Endeksi yükselişine devam ediyor
Ünlü Ekonomist İris Cibre Merkez Bankası düzenlemesini yorumladı: ‘Arbitraj imkanı…’
Aylık Enflasyon Yükseldi, Yıllık Düşüşte