Müzisyen ve besteci Can Canel, Hollywood ve Türkiye’de birçok filmin müziğine imza atıyor.
Son olarak “Türkler Çıldırmış Olmalı 2: Mavi Vatan” komedi filminin müziklerini yapan genç müzisyen, film müziği yolculuğunu, aldığı eğitimleri ve içinde bulunduğu projeleri AA muhabirine anlattı.
Çocukluktan beri hep sinemacı olmak istediğini ve yönetmenliğe ilgi duyduğunu belirten Canel, “İleri yaşlarda müzikle tanıştım. Lise zamanında Berklee Müzik Koleji’nin yaz okuluna gitmiştim. Orada film müziği eğitimi vardı. Sinema aşkından dolayı film müziği yapmaya kesin olarak karar verdim.” dedi.
Canel, ABD’de film müziği ve kompozisyon alanındaki eğitiminin ardından Los Angeles’ta film müzikleri alanında 3 yıl çalıştığını söyledi.
“Hayranlık duyduğum isimler: John Williams, Howard Shore ve Hans Zimmer”
Sinemada müziğin önemine vurgu yapan Canel, ABD’de müzisyen Emir Işılay’la çalışma imkanı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Netflix’te, Dream Works’un bir animasyonun orkestrasyonlarını yazdım. Oraya yönelik devam eden işler hala var. National Geographic’te benim bir müziğimi kullandılar. Yurt dışında yapılan işlerle burası arasında çok fark var. Orada genelde daha iyi bir iş ortaya çıkarmak adına bu işe daha çok bütçe ayırıyorlar. Burada biraz daha o konuda eksikler var. Ama onu da inşallah genç müzisyenler olarak biz değiştiririz. Bana en çok ilham veren John Williams olabilir. Bütün bestecilerin, hayranlık duyduğu bir isim. Küçük yaşta hep onun yaptığı film müziklerini dinleyerek büyüdük. Onun dışında aşırı önem verdiğim Yüzüklerin Efendisi serisinin bestecisi Howard Shore ve Hans Zimmer. Bunlar benim gerçekten sevdiğim, hayranlık duyduğum isimler.”
Can Canel, film müziklerinin çoğu zaman kısa sürelerde ya da bir koşturmacayla yapıldığına dikkati çekerek, “Her ne kadar yaratıcılık kısmını korumaya çalışsam da bir noktada, ister istemez fabrikaya bağlıyor. Her gün masa başı iş gibi oluyor. Bunun için en güzeli o yaratıcılık kısmını kaybetmemektir.” ifadelerini kullandı.
“En iyi müzik iki tarafın da çok iyi anlaşmasından geliyor”
Film müziklerinde önceden daha çok orkestra müziğinin baskın olduğunu ancak bugünlerde hibrit ya da elektronik müziğin daha fazla tercih edildiğini aktaran müzisyen Canel, şunları kaydetti:
“Pek çok projede müzisyenler yapımcı ve yönetmenler tarafından yönlendiriliyor. Bir istek var. Ne istediklerini biliyorlar, söylüyorlar, örnek veriyorlar. Dolayısıyla bence ortaya çıkan en iyi müzik, iki tarafın da çok iyi anlaşmasından geliyor. Bunun da bir sürü örneği var. John Williams’ın Star Wars’un müziklerini yaparken George Lukas’la anlaşması, Christopher Nolan’ın Hans Zimmer’le olan çok iyi ilişkisi… Aslında bir yönetmen ne istediğini biliyorsa ve bunu güzel bir şekilde anlatabiliyorsa bence müzisyen de o kadar adrese teslim bir şey yaratıyor ki böyle unutulmaz, akılda kalıcı şeyler çıkıyor.”
Canel, müziğini yapacağı filmlerin ya da dizilerin senaryosunu okuduğunu, eğer bittiyse izleyip üzerinde düşünerek demo müzikler hazırladığını, filmin müzik konseptini bu şekilde oluşturduğunu dile getirdi.
Film ve dizi müziklerindeki benzerliklerin sebebini müzisyenden kısa sürede çok iş beklentisi ya da daha önce beğenilmiş işe yakın müzik talep edilmesinden kaynaklanabileceğinin altını çizen Canel, “Burada önemli olan ortaya çıkan eserin izleyici tarafından beğenilmesi. Beğeniliyorsa hiçbir sorun yok demektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek hedeflerinden de bahseden genç müzisyen, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Ben meslek anlamında ülkemde kalmak istiyorum. Benim hayalim Türkiye’den çıkacak ve dünya çapında izlenen bir projeye müzik yazmak. Şu anda da tabii çok izlenen, sevilen projelerimiz var. Bütün dünyada konuşulacak bir projeye müzik yazmak benim en büyük hayallerimden biri. Türk bir besteci olarak içeriğinin ne olduğundan ziyade, bizim ülkece dünya sinemasına kattığımız bir projede yer almak hedeflerim” arasında. Şu ana kadar birçok türde müzik yazma fırsatım oldu. Bilim kurgudan komediye, romantikten drama kadar… Bana en çok keyif veren aksiyon ve bilimkurgu türündeki filmlere müzik yazmak. Ne kadar yaratıcılık imkanımı sergileyebilirsem ondan o kadar keyif alıyorum.”